
ÇANAKKALE Şehi̇tler Abi̇desi̇: Vatanın Göğüne Yükselen Dua
Ayak bastığında sessizlik seni karşılar, gözlerin dalar, yüreğin sıkışır... Çünkü orası sadece bir anıt değildir. O yer, bir milletin ayağa kalkışıdır. Bir halkın küllerinden doğuşudur. Ve en çok da bir annenin evlatsız kalışıdır. Burası, Çanakkale Şehitler Abidesi. Gelibolu Yarımadası’nda, Morto Koyu’na bakan bir tepede, Hisarlık Burnu’nda yer alır. Dalgalar, her sabah abideye selam verir; rüzgar, şehitlerin adlarını fısıldar. Ve gökyüzü, burada daha yakın gelir insana.
Çanakkale Savaşı sırasında hayatını kaybeden 250 binden fazla Mehmetçik için dikilen bu abide, aslında bir hatırlatmadır: Ve Türkiye, bu unutuşa asla izin vermemek için bu yapıyı 1960 yılında tamamlamıştır. Abide, dört ayağıyla dört bir yandan gelen Türk evlatlarını simgeler. Ortasında yükselen kubbesi ise birliğimizin, bütünlüğümüzün ve sonsuzluğa uzanan minnetimizin simgesi gibidir. Yüksekliği 41.70 metredir.
Ama inanın bana, yürekte hissettirdiği ağırlık, ölçülemez. Burada yürürken kimse konuşmaz yüksek sesle. Herkes bir adım yavaşlar, gözler hafif dalar. Çünkü her taşın altında bir hayat yatar. Çünkü burada toprağın rengi farklıdır: Kanla karışık umut rengidir. Şehitlik kısmına geldiğinizde, isimler tek tek yazılmıştır mermer taşlara. Kimi 17 yaşında, kimi nişanlıydı, kimi iki çocuğunu geride bırakmıştı… Her biri bu topraklar için, seni beni bilmeden, sadece "vatan" diyerek can vermiştir.
Bir Milletin Dirilişi Çanakkale Şehitler Abidesi, sadece şehitlerimizi anmak için değil; aynı zamanda bir milletin yeniden var oluşunun simgesidir. Çanakkale geçilmemiştir. Ve bu geçilmezlik, sadece silahla değil; imanla, inançla, birlikle sağlanmıştır. Atatürk’ün o meşhur sözünü unutmak mümkün mü?
"Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!"
işte bu cümle, bu abideyi ayakta tutan ruhtur. Bu yüzden burada sadece taştan değil; tarihten, fedakârlıktan, sevgiden ve vatana bağlılıktan yapılmış bir yapı görürsün.
Abideye çıktığında aşağıda masmavi Ege Denizi uzanır. Uzakta boğazdan geçen gemiler, sanki saygıyla geçer.