
GÖKÇEADA: Türki̇ye'ni̇n En Batısında Bir Dünya
Yavaş akan zamanın, rüzgarın yön verdiği hayatların, eski taş evlerin ve kekik kokulu yamaçların adası burası. Gökçeada, sadece bir ada değil… Bir duruş, bir nefes, bir arınma. Gökçeada, Çanakkale’ye bağlı, Ege Denizi'nin kuzeyinde, Türkiye'nin en büyük adasıdır. Adaya ulaşmak için önce Kabatepe Limanı’na gitmen gerekiyor. Oradan kalkan feribotla yaklaşık 1 saat 15 dakikalık bir yolculuk seni bekliyor.
Feribottan inerken birden rüzgar değişir, tempo yavaşlar, kalbinin sesi netleşir. Çünkü artık başka bir düzene geçiş yapmışsındır. Zeytinli, Tepeköy, Dereköy, Bademli, Kaleköy gibi Rum köyleri, taş mimarisiyle adeta birer açık hava müzesidir. Kahve içtiğin her masa, dantel örtülü her cam, anlatacak bir hikâyeye sahiptir. Zeytinli Köyü’nde Madam’ın sakızlı muhallebisiyle tanışmak, Tepeköy’de gün batımını izlemek, Dereköy’de terk edilmiş evlerin sessizliğini duymak, adanın ruhunu hissetmene yardımcı olur. Gökçeada’nın denizi vahşi ama davetkâr.
Burası Türkiye’nin ilk ve tek Cittaslow (Sakin Şehir) adası olduğu için plajlar da sakinliğini korur. Aydıncık Plajı: İncecik kumları ve sığ deniziyle çok tercih edilir. Ayrıca hemen arkasındaki Tuz Gölü’nde çamur banyosu yapanları görebilirsin. Gizli Liman: Tam anlamıyla adını hak eden, sessiz sakin bir cennet köşesi. Yıldız Koyu: Dalgaların şekillendirdiği kayalık yapılarla hem yüzmek hem dalış yapmak için idealdir. Ve bu plajlarda güneş batarken gökyüzü bir tabloya dönüşür. Gökçeada’nın en güzel yanı nedir biliyor musun? Dokunulmamış olması.
Hâlâ keçiler yollarda serbest gezer, rüzgar değirmenleri dönmeye devam eder, zeytin ağaçları kendi halinde yaşlanır. Trekking, dalış, kamp ya da sadece sessizce oturmak için bile mükemmel bir yer. Burada yemekler de sade ama özeldir. Taze balıklar, zeytinyağlılar, kekikli salatalar, ev yapımı şaraplar…
Bir de Rum mutfağının esintileri var ki, özellikle sakızlı ve damla sakızlı tatlılar, bir efsanedir. Köy kahvelerinde içilen Türk kahvesi bile farklıdır burada. Çünkü manzara, sessizlik ve huzur, her yudumda yanında gelir. Gökçeada, aynı zamanda rüzgar sörfü yapanların da gözdesidir. Rüzgar burada öyle tatlı eser ki, sadece deniz değil, insan da arınır.Sörf tahtasına binmesen bile izlemek bile yetiyor: dalgalarla dans eden bir özgürlük…